4 Şubat 2010 Perşembe

Galapagos Adaları: Bambaşka bir dünya

Güney Amerika kıtasının yaklaşık 1000 kilometre açığında yer alan bu takımadalar Ekvador'a bağlıdır. Tropik iklim kuşağında yer alan adaların ılıman iklimi, kendine özgü bitki örtüsü ve hayvan türleri için iyi bir sığınak olmasını sağlar.


Volkanik akıntılardan oluşmuş adalar, 1500'lü yılların ortalarında keşfedilmiş olmasına rağmen İnka'lar tarafından çok daha önceleri bilinmekte ve ziyaret edilmekteydi.

Yaklaşık 300 yıl sessiz bir şekilde bekleyen adaları dünyaya tanıtan ise Charles Darwin oldu. Burayı ziyaret ettiğinde gördükleri karşısında Türlerin Kökeni teorisinin temelleri attı ve bu teori ile birlikte adalar da dünyanın gündemine girdi. 1959'a kadar cezaevi görevi de gören ada, bu tarihten sonra turizme açıldı ve en ilginç turistik mekanlar arasındaki yerini aldı.

Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alınan adalarda çekiç köpekbalıkları, kürklü foklar, penguenler, deniz iguanaları, mantalar ve dünyaca ünlü dev kaplumbağalar faunanın en çarpıcı üyeleridir. Bunlardan iguanalar, kaplumbağalar ve karabataklar dünyanın başka bir yerinde asla görülemezler.


Adada yerleşik az sayıdaki sakin ise turizmden geçimini sağlar. Balıkçılık ise diğer geçim kaynaklarını oluşturur.

Bazıları aktif olan yanardağları, sarp yamaçları, kraterleri, uçurumları ile adalar aslında yerleşime uygun olmayan bir yapıya sahiptir ve belki bu özelliği ile doğal yapısı ve yaşamı bozulmadan kalmayı başarabilmiştir.

Dünyanın dışında bir dünyayı keşfetmek isteyenlerin ilk tercihi arasında gelmesi gereken Galapagos Adaları, uzak ancak vadettikleri buna değer...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder